Meme Kanseri Ameliyatı Sonras (Lenfödem)

Doç. Dr. Mustafa Emiroğlu

 

Kolda Lenfödem Nedir?

Meme kanseri ameliyatı sırasında kanserin memeden ve ayni taraf lenf düğümlerinden temizlenmesi işleminde çıkarılan lenf düğümleri nedeniyle ayni taraf kolda oluşan şişlik ve ödeme lenfödem olarak tanımlanmaktadır. Bu bir hastalık ve klinik durumdur. Burada temel sorun lenf kanallarının zarar görmesinden dolayı kolun lenf sıvısı drenajının yapılamama ve kolda birikmesidir. Sorun yavaş gelişir ve aylar içinde oluşur. Uzun vadede kolum şişmesi ve işlev bozukluklarına neden olması en temel sorundur. Lenf ödem vücudun başka yerlerinde degişik nedenlerle ortaya çıkabilir. Biz bu yazımızda meme kanseri cerrahi işlemleri nedeniyle olan koldaki ve bölgedeki lenf ödemden bahsedeceğiz.

 

Bu durumun görülme sıklığı meme kanserlilerde % 6˗20 arsında değişmektedir. Meme kanseri tedavisinden sonra lenfödem gelişip gelişmeyeceğinizi kesin olarak bilmenin bir yolu yoktur, ancak aşağıdakileri yaparak kendinize yardımcı olabilirsiniz:

  • Risk faktörlerinizi bilmek
  • Bu riski azaltmak için adımlar atmak
  • Erken belirti ve semptomların farkında olmak    

 

         

 

Kolda Lenfödem Neden Olur?

Normalde dokularda ve organlarda temiz kanı atar damarlar getirir, kirli kanı toplar damarlar götürür. Kan damarı dolaşım sistemi bu şekilde çalışır. Organların bir başka sistemde lenf kanalları sistemi de vardır. Bu sistemde hücreler arası biriken sıvılar  (bu sıvı proteinden zengindir) toplanarak lenf kanallarla bölgesel lenf düğümlerine oradan da büyük damarlara ve genel kan dolaşımına drene olur.

 

Meme kanseri nedeniyle ameliyat sırasında kanser için bölgesel kontrolde meme kanserinin ilk gittiği yer olarak ayni taraf koltukaltı lenf düğümleri olduğu için çıkarılmaktadır. Koltukaltı lenf düğümleri ve lenf kanalları için kavşak noktasıdır. Bu kavşak noktasında memeden, ayni taraf omuz, göğüs ön duvarı, el ve koldan gelen lenf kanallarının drene olduğu lenf düğümleri (havuzcukları) vardır. Buradaki lenf düğümlerinin ortalama sayısı 24 ila 28 arasında değişmektedir. Ortak olarak drene olunan 15˗10 lenf düğümü vardır. İşte bu lenf kanallarının ve düğümlerinin ameliyat ile çıkarılması veya kesilmesi nedeniyle ayni taraf kolda ödem oluşur, sişlik oluşur. Bazen cerrahi çıkarılmasında cerrahlar fazlasıyla lenf düğümü çıkarmaktadır.  Buna lenf ödem denir. Meme kanser cerrahisinin en zorlu yan etkisi olabilir. Son yıllarda lenf düğümleri korunmaktadır. Dolayısıyla lenf ödem hızla azalmaktadır. Yeni teknikler geliştirilmiştir. Koltukaltı lenf düğümlerinin cerrahisinde nazik olunmalı ve fazla heyecanlı olunmamalıdır. Olası zarar çıkarılan lenf düğümü ile dogru orantılıdır.

 

Koltukaltı lenf düğümleri ve kanallarının diğer bir hasarlıyanı yani zarar vereni kanser tedavisinde kullanılan işin tedavisi yani radyoterapidir. Buda radyasyon ile bu sistemin çalışmasını bozmaktadır. Benzer şekilde yapılan bazı ilaç tedavi (kemoterapi) yöntemleri de lenf yollarında hasara yol açmaktadır. 

 

 

Bazen ileri evre meme kanserliler lenf kanallarının ve düğümlerinin tümör hücrelerinin doldurmasıyla da da lenf ödem görülebilir.

Özetle lenf ödemin nedeni olarak;

  • Ameliyatla lenf düğümlerinin çıkarılması
  • Lenf düğümlerinin ameliyatta kesilmesi
  • Işın tedavisi ile lenf kanallarının ve düğümlerin zarar görmesi,
  • Bazı ilaç tedavileri (kemoterapiler)
  • Lenf kanallarının ve düğümlerinin tümörle dolması
  • Bazı hastaya bağlı faktörler (obesite, sigara ve geçirilmiş ltihaplar vb.?

 

Lenfödem Nerede Olur?

Ameliyat olan taraf kolda, parmaklarda, elde, omuzda, Koltukaltında ve memede olabilir. Burada ödem, şişlik ve kabalaşma meydana gelmektedir. Sonuç olarak lenfödemin oluştuğu yerler;

  • El ve parmaklar
  • Kol
  • Omuz ve koltukaltı
  • Meme ve gögüs duvarı

 

Belirtileri

Meme kanseri ameliyatı; memedeki ve ayni taraf koltukaltı lenflerini içeren işlemlerdir. Bu nedenle oluşan kol lenf ödemi zamanla yavaş yavaş gelişir. Belirgin bir şişlik far etmeden önce gelip giden kollarda karıncalanma ve uyuşma hissedebilirisniz.

  • Kollarda gerginlik, kaşıntı, döküntü, kızarıklık veya sertleşme gibi cilt dokusunda veya görünümünde değişiklikler olabilir.
  • Kolda, elde, göğüste, koltuk altında ağrı, karıncalanma, rahatsızlık veya sıcaklık artışı
  • Kollarda, elde, göğüste veya koltuk altında dolgunluk veya ağırlık hissi
  • Omuz, el veya bilek gibi yakındaki eklemlerde gerginlik veya esnekliğin azalması
  • Patlama veya ateş etme ağrı hissi veya iğnelenmeler
  • Dirsekte hassasiyet
  • Kolunuzda, elinizde, göğsünüzde parmağınızla bastırdığınızda deride geçici bir girinti ile birlikte hafif şişlik veya şişlik (çukurlaşan ödem)
  • Elde görülmesi daha zor olan damarlar veya tendonlar, daha az belirgin görünen eklemler veya bir zamanlar kırışık olan cildin daha pürüzsüz görünmesi
  • Ateş veya grip benzeri şikayetler gözlemlenebilir.
  • Kolda damar iltihaplanmaları olabilir.

 

 

Risk Faktörleri

Koldaki cildiniz altındaki lenfatik damarlara ve düğümlere zarar verebilecek lenf akışını kesecek herhangi bir sey lenfödem gelişme ve alevlenme riskini artırabilir. Yukarda saydığımız faktörler başta gelmektedir. Yani kesilmesi, çıkarılması, yaralanması sigara ve obesite önemli risk faktörlerindendir.

Ek olarak lenfatik sistemi tutan iltihaplanmaları da orta ve uzun vadede risk oluşmaktadır. Son olarak ameliyat sonrası o kolun ağırlık taşımada sık kullanılması ve zorlamalarda risk oluşturur.

 

Lenfödemin Önlenmesi Mümkün mü?

Bu sorunun yanıtı gerçekten hem evet hem hayırdır. Bazen geniş kanserle dolu lenf düğümleri ve onları cerrahi ile çıkarılmadan dolayı lenf ödem kaçınılmazdır. Bazen ışın tedavisi nedeniyle zarar görmesi kaçınılmazdır. Tüm bunların yanı sıra son yıllarda meme kanserinin koltukaltı cerrahi işlemlerinde Bekçi lenf düğümü biyopsi (BLDB veya SLNB) ile diğer lenf düğümleri kurtulmaktadır.

 

Ek olarak koltuk altı cerrahisi sırasında fazlaca nazik olunmalı lenf damarlarına gereksiz zarardan kaçınılmalıdır. Deneyimli meme cerrahları bu konuda dikkatli olmalıdır. Fazla fazla lenf düğümü çıkarılmamalıdır.  Bu konuda deneyim ve farkındalık çok önemlidir.

 

Lenfödem Sınıflandırması

Meme kanserinde gelişen lenfödemin pek çok sınıflaması tanımlanmıştır. Fakat biz burada kısa, öz ve pratik bir sınıflamayı sizlerle paylaşacağız. Buna göre;

  • 1.seviye; kola basma ile şişlikte çökme ve bırakınca düzelme
  • 2.Seviye: Kolda daha sert ödem, basma ile çökmez, cilt ve tırnak değişiklikleri, kıl kaybı
  • 3.Seviye: Kolda Fil ayağı görünümü, çok kalın cilt ve cilt katlantıları

 

 

Tanı

Meme kanser ameliyatı sonrası kolların ölçülmesi ve iki kolun büyüklüklerinin karşılaştırılması bize hızlıca ve basit şekilde tanıyı verecektir. Özellikle iki kol arasındaki fark 2 cm den fazla ise lenf ödem tanısı konabilir. Özellikle 6 cm fazla kalınlık farkı işin ciddiyetinin çok arttığını gösterir. Bun belirtiye ek olarak kol derisindeki kabalaşmalar ve yukarıda sayılan belirtiler dikkatlice incelenerek tanı konulur.

 

Hastanın yapılan işlemleri ve ölçümleriyle tanı konulur ve hastalığın sınıflaması yapılmalıdır. Bu yaklaşım ile tedavi yol haritası netleşecektir.

 

Tedavisi

Yukarıda anlatıldığı gibi bu sorun meme kanser tedavisinde yaşam kalitesini en çok düşüren sonuç olabilir. Dolayısıyla lenfödemin gelişiminin engellenmesi ilk ve temel amaç olmalıdır. Hastalık bir kez başladığında mücadelesi oldukça zor olabilir.

Tedavide amaç;

  • Lenfödemin ilerlemesini durdurmak
  • Oluşan şişliği ödemi olabidiğince azaltmak
  • Kol Lenf sistem akışını yükseltmek
  • Deri bütünlüğünü korumak; enfeksiyonu önlemek ya da tedavi etmek
  • Kol eklem kısıtlılıklarını engellemek
  • Lenfödemin yaratabileceği psikolojik stresi yönetmek

 

      

 

Meme kanseri nedeniyle kol lenf ödemi oluşan veya ayni taraf kol için hastanın dikkat etmesi gereken bazı durumlar aşağıda kısaca özetlenmiştir. Ameliyatlı koldan,

  • Kan aldırılmaması,
  • Serum taktırılmaması,
  • Manikür gibi elde yaralanmaya ve bakteriler için giriş kapısına yol açacak işlemlerden uzak durması,
  • Bahçe, toprak veya kimyasallarla (örn. deterjan) uğraşılırken eldiven kullanılması,
  • Ağır yük mümkünse taşınmaması
  • Takılar ve iç çamaşırı kolu sıkmamalı, yüzüğe dikkat
  • Örgü örmek, ütü yapmak gibi işlerin 20 dakikadan az süreyle yapılması,
  • Sonuç olarak kolu zorlayacak her türlü girişimden kaçınılması son derce önemlidir.

 

Tüm çabalara rağmen kolda lenfödem gelişmesi durumunda tedavinin vakit kaybetmeden yapılması gerekmektedir. Çünkü lenf ödem sonrası kolda geç etkilerin fibrosizin oturmasıyla tedavi daha da zorlaşacaktır. Bu konuda deneyimli meme cerrahının dikkatli olmasında yarar vardır.

   Tedavide temel olarak 2 yöntem vardır.

  • Medikal˗ tıbbı tedavi
  • Cerrahi tedavi

 

Lenfödemin Medikal Tedavisi

Lenfödemin erken dönemlerinde medikal tedaviler son derece etkilidir. Bu konuda gecikilmemelidir. Bu dönemin ilaçlar ve masajlar ön plandadır.

  • Elle kol masajları etkili bir yöntemdir. Bazen yeterli olmayabilir
  • Kol ve el için basınçlı kolluklar ve/veya bandajlar
  • Özenli tırnak ve cilt bakımları yapılmalıdır
  • Kol uygun zamanlarda dinlendirilmeli
  • Kol ve göğüs egzersizleri önerilir
  • Bazı ilaçların kullanılması gerekebilir.

 

   Bu konuda meme cerrahlarının ve olası bu konuda deneyimli fizyoloterapistlerden yardım alınabilir.

 

Lenfödemin Medikal Tedavisi

Tüm koruyucu ve tıbbı tedavi yöntemlerine rağmen kolda gelişimi engellenemeyen lenfödem için bazı cerrahi tedavileri tanımlanmıştır. Cerrahi tedaviler tıbbı tedavilerin başarısız olması durumunda geç dönemlerde önerilmektedir. Burada temel amaç kolda biriken lenf sıvısının drenajının sağlanmasıdır. Koldan uzaklaştırılmasıdır. Bunun için;

  • Koltuk altı yapışıklıklarının (Fibrosiz) giderilmesi
  • Koltukaltına lenf düğümlerinin transferi
  • Koltukaltı yağ dokusu transferi yapılabilir.
  • Bazı lenf damalarının dolaşıma bağlanması işlemleri

 

Bu konuda hastanın durumu, kolun ödem düseyi, meme kanserinin evresi ve hastanın beklentisine bağlı olarak lenf ödem tedavi için ameliyat tercihi değişmektedir. Bu konuda deneyimli meme cerrahi sizlere ayrıntılı olarak yardımcı olabilir.

 

Lenfödem İçin Diyet

Bu hastalar bol sıvı almalıdır. Alkol, kahve ve tuz alımı sınırlandırılmalıdır. Lenfödem ve obesite birbirlerini direk etkilediklerinden dolayı obesiteden kaçınılmalıdır. Düşük kalorili beslenme yerinde olacaktır. Rafine karbonhidratlardan kaçınılmalıdır. Destekleyiçi tedaviler olarak selenyum kullanılabilir. Yapılan araştırmalarda selenyumun lenfödemi azalttığı gösterilmiştir. Ek olarak At kestanesi ve Ananasın da lenfödemi azalttığı düşünülmektedir.

NOT: Bu sayfa kapsamı bilgilendirme amaçlıdır. Tedavi edici öneriler bulunmamaktadır. Tanı ve tedavi için meme cerrahınıza danışınız.